Bakan Soylu: Bizi yıllardır korkutmaya çalıştılar, korkmadık

dunyadan

Aktif Üye
Bakan Soylu: Bizi yıllardır korkutmaya çalıştılar, korkmadık
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Diyarbakır’da oluşturulan Hafıza Odası’na ilişkin “Terör örgütüyle ve onun siyasi uzantısı ile iş tutan bir anlayışı gerçekleştirmişler” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen bir programa katıldı. Programda konuşan Bakan Soylu, Türkiye ve arasında bulunduğu coğrafya üzerinde senelerdır oynanan oyunlara dikkat çekerek bu oyunlara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti. Diyarbakır’da oluşturulan Hafıza Odası hakkında da değerlendirmede bulunan Bakan Soylu, sanatın teröre istismar edildiğini söyleyerek, “Terör örgütüyle ve onun siyasi uzantısı ile iş tutan bir anlayışı gerçekleştirmişler” dedi. Soylu, Türkiye’nin millet ile beraber 21’inci yüzyılın başından bu yana fazlaca önemli adımlar attığını da hatırlattı.

“Bizim sorumluluğumuz başkadır”

Türkiye’nin de arasında bulunduğu coğrafya üzerinde yapılan planlara karşı büyük bir mücadele içerisinde olduklarını söyleyen Soylu, “Bizim sorumluluğumuz başkadır. Biz gorevli bir milletiz, bu topraklar da gorevli topraklardır. Bugün eğer ayaktaysak Allah’a hamdolsun ki, bizi yok etme girişimine karşı birbirimizle kuvvetli bir biçimde duruyorsak, bilmeliyiz ki bunlar arasında bulunduğumuz coğrafyanın bize yüklediği sorumluluklardandır. 2000 yılının başındaki Suriye’ye bir baktığımızda, bugünkü Suriye’nin gerisinde olduğunu görürüz. 2000 yılındaki Türkiye’ye bakınca da o dönemdeki Türkiye’nin fersah fersah ilerisindeyiz. 2000 yılındaki Irak’a baktığımızda da bugünkü Irak’ın oldukça daha ilerisinde olduğunu görürüz. Bir dertle karşı karşıyayız. Afganistan’dan Pakistan’a kadar, etrafımızdaki coğrafyada size onlarca örnek verebilirim. Bütün bunları bilinci içerisinde bir büyük mücadele sergileniyor. Sadece siyaset alanında değil, sadece kalkınma alanında değil, sadece sanayi alanında değil, her alanda büyük bir mücadele sergileniyor. Bu mücadele büyük bir bilinçle sergileniyor. normal olarak ki şu andaki durumumuzu ve sorumluluğumuzu biliyoruz. Suriye, bir daha inşa edilecek, edilmelidir. Binalardan, sanayi tesislerinden, yollardan bahsetmiyorum. O insanların gönlünü inşa etmekten bahsediyorum.” dedi.


“Bizi senelerdır korkutmaya çalıştılar, korkmadık”

Milletin senelerca darbe, psikolojik savaş, ekonomik saldırılar gibi olumsuzluklarla korkutulmaya çalışıldığını söyleyen Soylu, “İşimiz oldukca. 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimiz sadece rakamlarla ifade edilecek ve Türkiye’nin zenginliğiyle övünülecek hedefler değildir. Biz büyük bir kültür coğrafyasının temsilcisiyiz, evlatlarıyız. Biz büyük bir inancın ve büyük bir imanın tabileriyiz. senelerca korkutmaya çalıştılar bizi. Bir başbakanın idamı ile korkutmaya çalıştılar, korkmadık. İnancımıza, kimliğimize savurmakla korkutmaya çalıştılar. Korkmadık, korkmayız da. 1980 darbesinde, 28 Şubat’ta tanklarla toplarla korkutmaya çalıştılar ama korkmadık. Çünkü iddiamız sadece zengin bir memlekette yaşamak değil. Biz başka iddiaların sahibiyiz. Ama o iddiaların gereğini yerine getirmekle de mükellefiz. 27 Nisan’da korkutmaya çalıştılar, gezi olaylarıyla korkutmaya çalıştılar ama korkmadık. Ötekileştirmeye çalıştılar, korkmadılar. 17-25 Aralık darbeleriyle korkutmaya çalıştılar ama bir daha korkmadık. En nihayetinde 16 Temmuz’da F-16’larla korkutmaya çalıştılar bir daha korkmadık. Çünkü bir daha altını çizerek söylüyorum. Ne tehditlerden ne de idam sehpalarından korkuyoruz. Biz bakılırsavli olduğumuz yolun yolculuğunu bilenlerdeniz ve buna aynı biçimde devam edenlerdeniz. Attığımız bu adımlarda bizi muhafaza eden Cenabı Allah’tır. Allah’a şükürler olsun ki bu milletin gerçek yolculuğundan bu milleti ayırmamak için çırpınan, gibir dahan, direnen ve ilerleyen bir lidere sahibiz” diye konuştu.

“Türkiye cürmünden büyük işler başarmaktadır”

“Hafıza Odası’nda sanatı istismar etmişler”


Diyarbakır’da oluşturulan Hafıza Odası’na yönelik eleştiride bulunan Soylu, “Geçenlerde Diyarbakır’da bir manzarayla karşılaştım. Bir Hafıza Odası oluşturmuşlar, çerçevesini de sanat diye sunmuşlar. Hafıza odasında maalesef özellikle terör örgütüyle ve onun siyasi uzantısı ile iş tutan bir anlayışı gerçekleştirmişler. Hendek, barikat, Kobani olayları da dahil olmak üzere terör örgütü mensuplarını bir noktaya alıp sanatı istismar etmişler. Ticaretin, siyasetin sanatı fazlaca kullandığını gördüm. Gezi olaylarında sanatın nasıl, Vandalizm ve bu ülkenin huzurunu bozmak için kullanıldığını gördüm ama terörün sanatını kullandığına ilk kez şahit oldum. Sanat ötekileştirmek ve teröre kendisini alet etmez. Diyarbakır annelerini görmeden, Bedirhan bebeği Hafıza Odası’na koymadan teröre meşruiyet kazandırmaya çalışanlara sadece acıyorum. Kendisini sanatçı kisvesi altında, terör örgütüne kullandıranlara da acıyorum” ifadelerini kullandı.

Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.