Büsbütün kuruyan Akşehir Gölü’nün tabanında su bulundu

dunyadan

Aktif Üye
Büsbütün kuruyan Akşehir Gölü’nün tabanında su bulundu
Kurak geçen yaz mevsiminin ardından tamamen kuruyan Akşehir Gölü’nde taban 2 metre kazıldığında su bulunduğu belirlendi.

Türkiye’nin en büyük 5. gölü olma özelliğini taşıyan Afyonkarahisar’da da sınırları bulunan 354 kilometrekare alana sahip Akşehir Gölü’nün, küresel ısınmaya bağlı olarak yaşanan iklim değişikliği ve yetersiz yağışlar niçiniyle eski görüntüsünden eser kalmadı.

Akşehir ve Eber Göller Birliği Başkanlığını da yürüten Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, AA muhabirine, birliğin Akşehir Gölü’nün kirlenmesini önlenmek, tarımsal faaliyetlerin göllere olumsuz etkilerini asgariye düşürmek, göllerin rezervini olabildiğince artırmak amacıyla kurulduğunu anlattı.

Bu kapsamda katı atık depolama tesisi kurulduğunu anımsatan Akkaya, “Katı atık depolama tarafınca gölün kirlenmesinin önüne geçilmiş oldu. Katı atık depolama tesisimizde bugün elektrik enerjisi de üretiliyor. Ayrıca atık su arıtma tesisimiz yenilendi, şu anda gölü kirletmek bir tarafa saniyede ortalama 172 litrelik debiyle Akşehir Gölü’müzü beslemiş oluyoruz.” dedi.


Kuruyan gölden sevindiren gelişme

“Konya Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliğindeki hocalarımız burada yaklaşık bir ay, Akşehir ve Eber gölünü karış karış gezdiler, incelediler. Hocalarımızın, şifahi verdikleri bilgilere bakılırsa sevindirici bir durum var, bu da bizi oldukca mutlu etti. Akşehir Gölü’nü bir buçuk-2 metre kazdığınız zaman gölün altında su olduğu görülüyor. Bu da gölde kaçak olmadığı anlamına geliyor. Gölle ilgili bizim kaygımız oydu. Depremden Akşehir de oldukça etkilenmişti. Buna bağlı olarak ‘Gölde fay çatlakları oluştu mu, su başka yerlere kaçtı mı?’ kaygımız vardı. Göl tabanında çatlakların oluşması demek o gölün artık su tutmayacağı anlamını gelmesidir. Bu çalışma gölümüzün bu anlamda bir kaçağının olmadığı, bereketli yağışlar olduğu zaman eski haline gelebileceği noktasında bize umut verdi. Bu anlamda da gerçekten çok mutlu olduk. Detaylar hocalarımızla yapacağımız toplantıyla açıklığa kavuşturulacak. Şu bahsetmiş olduğum konu bile bizi fazlaca mutlu etti. Çünkü Akşehir Gölü’nün oldukca boyutlu katkıları var. Kamışçılık ve balıkçılık faaliyetlerinin yanında ‘Akşehir Kirazı’na gölün mikroklima etkisi yapmasıyla kirazımız dondan korunarak, güzel ve kaliteli bir aromayla yetişiyor.”

Geçmişte de tamamen kurumuştu

Akşehir Gölü’nün 1935, 2008, 2012 senelerında da tamamen kuruduğunu belirten Akkaya, şunları söylemiş oldu:


“Gölün, en görkemli zaman içinderında bile 4-5 metre derinliğe sahip olduğu ifade ediliyor. Göl, sığ bir göl ve yağmurlar haricinde kendi arasında besleneceği ciddi bir kaynağı yok. Son senelerda da iklim değişikliği ve küresel ısınmayla yağışlar azaldı. Buna bağlı olarak da gölün beslenmesi azaldı. Geniş bir alana sahip sığ bir göl olduğu için buharlaşmayla da fazlaca su kaybı yaşandı. Gölün tarihçesine baktığımızda 1935’te tamamen kuruduğu, 1969’da da gölün taştığı biliniyor. bir daha 2008’de tamamen kurudu hemen sonrasında yağışlara bağlı olarak eskisi kadar olmasa da su topladı. Göl son olarak 2012’de ve bu yıl tamamen kurudu. Bunun haricindeki senelerda belli ölçülerde gölde su rezervi vardı.”

Akkaya, Akşehir’in eskiden yıllık ortalama 700 milimetreye yakın yağış aldığını, bugün ise bu oranın 400-450 milimetreye kadar düştüğünü ve yağışların düzensiz olduğunu vurguladı.

Gölün kurumasındaki en önemli faktörün az ve düzensiz yağan yağmurlar olduğuna dikkati çeken Akkaya, “Allah’ın izniyle bu kışın biraz güçlü geçmesi öngörülüyor. Bir de halk içinde da ‘Ayva bereketli olunca kış bol olur’ denir. Gerçekten de bu yıl ayva meyvesi bereketli, inşallah ilçemiz güzel yağış alır. Gölün yeniden eski haline gelmesini arzu ediyoruz.” ifadelerin kullandı.

Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.