Kelime-I Şehâdet'In Okunuşu Ve Anlamını Nedir ?

mudhaber

Aktif Üye
Kelime-i Şehâdet'in Okunuşu ve Anlamı

Kelime-i şehâdet, İslam’ın temel inançlarından biri olan "şehâdet" kelimesinin yer aldığı ve her Müslümanın imanında yer etmesi gereken önemli bir ifadedir. Bu kelime, İslam’a girişin en temel ifadesi olup, hem anlamı hem de okunuşu bakımından büyük bir öneme sahiptir. Kelime-i şehâdet, kişinin sadece dil ile söylediği bir söz değil, aynı zamanda kalp ile iman edilmesi gereken bir inançtır. Bu makalede, Kelime-i Şehâdet’in okunuşu, anlamı ve İslam’daki yeri üzerinde durulacaktır.

Kelime-i Şehâdet’in Okunuşu

Kelime-i Şehâdet, şu şekilde okunur:

**“Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhoo ve resûlooh.”**

Türkçeye çevirisi şu şekildedir:

**“Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka ilah yoktur ve şahitlik ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.”**

Bu cümle, İslam'ın en temel inanç esasını oluşturan tevhid inancını ifade eder. "Eşhedü" kelimesi, “şahitlik ederim” veya “tanıklık ederim” anlamına gelir. Bu şahitlik, bir kişinin kalpten inandığı ve dilinden dökülen bir itiraf anlamını taşır. Kelimenin ilk kısmı olan **"lâ ilâhe illallah"** ifadesi, Allah’tan başka ilah olmadığına, her türlü tapılacak varlığın sadece Allah olduğuna dair bir inancı ifade eder. İkinci kısmı ise **"Muhammedun abduhoo ve resûlooh"**, Hazreti Muhammed’in Allah’ın kulu ve elçisi olduğunu kabul etmek ve bu gerçeği dil ile ikrar etmektir.

Kelime-i Şehâdet’in Anlamı

Kelime-i Şehâdet, bir Müslümanın inanç sisteminin özünü temsil eder. Bu iki cümle, İslam’ın temelini oluşturur: tevhid (Allah’ın birliği) ve risalet (Muhammed’in peygamberliği). Bu ifadeyi söyleyen bir kişi, İslam’a girdiğini ve İslam’ın inanç esaslarını kabul ettiğini belirtmiş olur.

1. **“Lâ ilâhe illallah”** (Allah’tan başka ilah yoktur):

Bu ifade, tevhid inancının temelini oluşturur. Tevhid, sadece Allah’a inanmayı ve O’na hiçbir şekilde ortak koşmamayı ifade eder. Bu cümle ile bir kişi, varlıklar arasında herhangi bir şeyin ilah olarak kabul edilemeyeceğini, sadece Allah’ın mutlak egemen olduğunu kabul eder. Bu, tüm İslam dininin en temel inanç esasıdır.

- **Tevhid İmanının Temeli**: “Lâ ilâhe illallah” ifadesi, aynı zamanda bir yönüyle putlara, doğa güçlerine, yıldızlara veya herhangi bir varlığa tapmaya karşı bir reddiyedir. İnsanların sadece Allah’a yönelmeleri gerektiğini vurgular.

- **Felsefi ve Mantıksal Anlamı**: Bu ifade, yalnızca inançla ilgili bir söylem değildir. Aynı zamanda evrendeki her şeyin Allah’ın yarattığı ve O’nun kudretine boyun eğmiş olduğu bir düzeni kabul etmeyi de ifade eder.

2. **“Muhammedun abduhoo ve resûlooh”** (Muhammed Allah’ın kulu ve elçisidir):

Bu ifade, Hazreti Muhammed’in peygamberliğini ve Allah’a olan tam teslimiyetini kabul etmeyi ifade eder. “Abduhoo” kelimesi, “Onun kulu” anlamına gelirken, “Resûlooh” kelimesi ise “Onun elçisi” anlamına gelir. Bu cümle, Hazreti Muhammed’in Allah’ın gönderdiği son peygamber olduğunu ve onun getirdiği vahyi kabul etmeyi ifade eder.

- **Peygamberliğin Kabulü**: Bu ifade, İslam’ın son peygamberinin Hazreti Muhammed olduğunu, O’nun getirdiği öğretilerin ve vahyin doğru olduğunu kabul etmek anlamına gelir. Peygamberin yalnızca Allah’ın elçisi olduğu, insanlar için bir örnek ve rehber olduğu inancı, bu cümlede vurgulanan bir diğer noktadır.

- **Tevhid ve Risalet Bağlantısı**: Tevhid inancı ile risalet inancı birbirini tamamlar. Allah’a inanmak, onun elçisi olan Muhammed’e de inanmayı gerektirir. Bir kişi Allah’ın varlığını kabul ettiği gibi, bu dünyada O’nun mesajını getiren Muhammed’in de elçilik görevini kabul eder.

Kelime-i Şehâdet’in İslam’daki Yeri ve Önemi

Kelime-i Şehâdet, İslam’ın temel taşıdır. İslam dinine girişte ilk söylenen kelimelerden biridir ve Müslümanlık, bu iki cümle üzerinde şekillenir. Bu kelimeyi söylemek, bir kişinin İslam’a girdiğini ve bu dini kabul ettiğini gösterir. İslam’a girmek için, bir kişinin kalben inandığı bu hakikatleri dil ile söylemesi gerekir.

1. **İslam’a Girişin İlk Adımı**: İslam’a girmeyi isteyen bir kişi, önce Kalime-i Şehâdet’i söyler ve İslam’a ait temel inançları kabul etmiş olur. Bu, aynı zamanda kişinin Müslüman olarak kabul edilmesi için bir ilk adımdır. İslam’a girmek için herhangi bir formalite gerekmese de, bu kelimeyi kabul etmek ve söylemek, kişinin Müslümanlık kimliğine sahip olmasını sağlar.

2. **İbadetlerin Temeli**: İslam’daki diğer ibadetler de bu temel inanç üzerine bina edilmiştir. Namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadetler, kelime-i şehâdetin ifade ettiği inanç üzerine yapılandırılmıştır. İman ve ibadet arasında sıkı bir bağ vardır. İman, yalnızca bir sözde kalmayıp, yapılan her eyleme yansır.

3. **Toplumsal ve Manevi Bağlar**: Kelime-i Şehâdet, yalnızca bireysel bir inanç beyanı değil, aynı zamanda Müslümanlar arasında toplumsal bir bağın oluşmasını sağlar. Bu ifade, tüm dünyadaki Müslümanlar arasında ortak bir kimlik oluşturur. Her Müslüman, bu kelimeyi söyleyerek Allah’a ve O’nun elçisi Muhammed’e olan inancını dile getirmiş olur.

Sonuç

Kelime-i Şehâdet, İslam dininin özüdür. Her Müslüman için bu kelimenin anlamı derindir ve onu söylerken kalben de kabul edilmesi gerekir. "Lâ ilâhe illallah" ifadesi, Allah’ın birliğine ve her türlü ortaklıktan uzak olduğuna inanmayı ifade ederken, "Muhammedun abduhoo ve resûlooh" ifadesi, Muhammed’in Allah’ın son elçisi olduğunu kabul etmeyi ifade eder. Bu iki cümle, İslam’ın temel inanç esaslarının bir özeti olup, bir kişinin imanını ortaya koyar. Hem bireysel olarak hem de toplumsal olarak Müslümanları bir araya getiren ve onları ortak bir inanç etrafında toplayan Kelime-i Şehâdet, İslam’daki en önemli ve kutsal ifadedir.