Memurlar açısından isteğe bağlı sigortanın faydaları ve ziyanları

dunyadan

Aktif Üye
Memurlar açısından isteğe bağlı sigortanın faydaları ve ziyanları
İsteğe bağlı sigortadan yararlanmak isteyen memurlar için kritik ayrıntılar

1981 yılında doğdum ve 20.08.2000 tarihindeki mesleğe girişi olan bayan devlet memuruyum. Memuriyetim boyunca çeşitli sebeplerle (doğum, yurtdışı vs) 4,5 yıl ücretsiz izin kullandım. Şu an 16,5 yıl hizmetim var. İstifa edip emeklilik yaşını beklemek istiyorum. 25 yıl ve 58 yaşına tabi olarak 2039 yılında emeklilik hakkı kazanabiliyorum. Ücretsiz izin borçlanmalarını yapmak amacıyla SGK ya başvuru yaptım. 4,5 yıl ücretsiz izin için 78.000 TL civarında bir ödeme yapmam gerekiyor. Bu rakamı ödeyip, hemen sonrasında hizmet süremi 21,5 yıla tamamlayıp (6 ay daha çalışıp), kalan 3,5 yılımı da isteğe bağlı iştirakçi olarak ödemek istiyorum. bu biçimdece 25 yılımı tamamlayıp yaşı beklemek amacıyla istifa edebilirim ve hiç bir hak kaybım olmaz diye düşünüyorum. Fakat 78.000 TL ve isteğe bağlı iştirakçi olarak ödeyecek olduğum 3,5 yıllık prim ücretlerini yatırmam mantıklı mı? Yoksa 18 yıl daha sonra alacağım emekli ikramiyesi ve maaşı için bu kadar ödeme yapmaya değmez mi yani astarı yüzünü geçer mi diye düşünüyorum. Çok kararsız kaldım. Mantıklı bir yol gösterirseniz oldukça sevinirim.

25 yıl hizmet ve 58 yaşa tabi kadın memurların isteğe bağlı iştirakçilik sistemine müracaat etmelerinin avantajları ve dezavantajları?

5434 sayılı Kanuna tabi olup da, 10 yıllık hizmetini doldurduktan daha sonra istifa edenler, zorunlu olarak çalışmamak ve SGK primlerinin tamamını kendileri ödemek kaydıyla, memurluk hizmetleri üzerinden emekli olurlar.


İsteğe bağlı iştirakçilik sisteminin yararları, zararları

İsteğe bağlı iştirakçilik konusu sadece 5434 sayılı Kanuna tabi memurlar için uygulanan bir işlemdir. 5510 sayılı Kanuna tabi olanlar açısından bu süre memurluk süresi olmaz, esnaflık süresi olur. Bu işlemden yararlanabilmek için;

– 5434 sayılı Kanuna tabi olarak en az 10 yıl çalışmalarının olması,

– Memurluktan ayrılma durumlarının mutlaka kendilerinin istifa etmesi/müstafi duruma düşmeleri,

gereklidir.


Bu şartları taşıyan memurlar bu nazaranvlerinden ayrıldıktan daha sonra 6 ay süreyi geçirmemek şartıyla SGK ya müracaat ederek isteğe bağlı iştirakçilik uygulamasından yararlanabilir.

İsteğe bağlı iştirakçilik, genelde 20 veya 25 hizmet yılını tamamlamaya az bir müddet kalan ve bu süreyi hiç bir biçimde zorunlu bir işyerinde çalışmadan tamamlamak isteyen ve hizmet süresini tamamladıktan daha sonra da bu sistemden çıkıp bir daha hiç bir biçimde zorunlu bir işyerinde çalışmadan emeklilik yaşlarını bekleyenlerin tercih ettiği bir durumdur.

Özetle, genel olarak yararlanmak isteyenler hizmet süresini tamamlanacak süre kadar isteğe bağlı iştirakçilikten yararlanıp bu hizmet süresini tamamladıktan daha sonra ayrılıp emeklilik yaşını bekleyenlerin de tercih ettiği bir konudur.

İsteğe bağlı iştirakçilik, kişinin intibakı esas alınarak SGK prim kesintilerini, yani hem Kurum karşılığı olan % 20, aynı zamanda kişi kesintisi olan % 16 ve de % 12 Sağlık kesintisi fiyatlarını her ay kişiler tarafınca SGK ya ödemek suretiyle hizmet satın almak suretiyle emeklilik haklarından yararlanma yöntemidir.

İsteğe bağlı iştirakçilik süresine emekli ikramiyesi verilmez



İsteğe bağlı iştirakçilik süresine emekli ikramiyesi verilmez, emekli aylık oranında değerlendirilir. Bu süreler, emekli keseneğine esas aylık intibakında, yani ek göstergeyi etkilemeyen intibak işleminde uygulanır.

Memurun gorevinden ayrıldığı tarihteki SGK kesintilerine esas tutulan intibakları üzerinden SGK ya ödeyecekleri tutar belirlenir. Her ay için hesaplanan bu tutarlar (her yıl intibak ilerlediğinde artarak) isteğe bağlı iştirakçilikten yararlanmak isteyen kişi tarafınca SGK ya ödenir ve her ödenen ay hizmet olarak sayılır, ödenmeyen aylar için veya SGK ca tespit edilen tutardan daha eksik yatırılmış olan aylar hizmet olarak sayılmaz.

Bu durumda olanlar hakkında da hizmet bütünleşmesi olduğu takdirde son 7 yıl kuralı geçerlidir. Yani son 7 yıl arasındaki hizmet ağırlığı hangi statüde geçmişse o statü esas alınarak emeklilik işlemleri uygulanır. Başka bir ifade ile memur olarak emeklilik hizmet süresini tamamladıktan daha sonra bu sistemden çıkıp işçi veya esnaf olarak çalışılır ve bu sürede 3 yıl 6 ay ve daha fazla olursa memur statüsünden emekli olunamaz.

İsteğe bağlı iştirakçiler de genel sağlık sigortalısı kapsamındadırlar ve genel sağlık sigortası primi de öderler.

İsteğe bağlı iştirakçilik 5434 sayılı Kanuna tabi olanlar için uygulanır, 5510 sayılı Kanuna tabi olanlar hakkında uygulanmaz. böyle memurlukla hizmet tamamlama işi sadece 5434 sayılı Kanuna tabi memurlar için geçerli olup, ilk defa 5510 sayılı Kanuna tabi olan memurlar için geçerli değildir. 5510 sayılı Kanuna tabi memurlar için de bu sistem bulunmakla beraber, memurluktan ayrıldıktan daha sonra isteğe bağlı sigortalılık devam ettirilmek istendiğinde, bu sigortalılık durumu 4/b kapsamında hizmet sayılmaktadır. Yani, esnaf statüsünde hizmet sayılmaktadır.


Açıklamalar bağlamındaki değerlendirmeler

Öncelikli olarak isteğe bağlı iştirakçilik sisteminden yararlanmak her zaman için kişilerin kendi tercihleridir. Bu sistemden yararlanacak kişilerin öncelikli olarak emeklilik hizmet sürelerini kısa sürede tamamlayacak olanların tercih edecekleri bir sistem olduğunu belirtmek isteriz. Bunun yanı sıra emeklilik yaşının doldurulacağı tarihin de yakın bir tarih olması, yani yaş olarak emekli aylığını kazanacakları sürenin de az bir zaman kalmış kişilerin tercih etmeleri gereken bir husus olduğunu değerlendirmekteyiz. Ancak bir daha de belirttiğimiz gibi bu sistemin her zaman için kişilerin özel durumlarını düzelten/kolaylaştıran bir sistem olduğunu da belirtebiliriz.

Özetle, bu sistemin önemli avantajı hiç bir biçimde zorunlu çalışma olmadan emeklilik için gereken hizmet süresini tamamlayacak kadar süreyi Sosyal Güvenlik Kurumundan hizmet satın alma durumudur ve emeklilik yaşını uzunca bir müddet zorunlu çalışmadan beklemeye fayda sağlamaktadır. Yani bireysel emeklilik sistemi benzer bir sistem gibi düşünülebilir.

Dezavantajları ise çalışanlar için Kurumlarca ödenen Kurum karşılık fiyatları ile Genel Sağlık Sigortası primlerinin de her ay Sosyal Güvenlik Kurumuna kişilerce ödenme durumunun olması, bu sürelerin emekli ikramiyesi hesabında sayılmaması, ek gösterge kazanımını sağlayacak intibak işleminde uygulanmaması ve de daha önemlisi kişilerin çalışma yaşamından ayrılma, yani pasif duruma düşme durumları söylenebilir.

Sonuç olarak, 10 hizmet yılı memurluk hizmetiniz olduğu anlaşıldığından isteğe bağlı iştirakçilik sisteminden yararlanma hakkınız bulunmaktadır. Buna bakılırsa;

1- Belirttiğiniz gibi ya ücretsiz izin sürelerini borçlanıp tek seferde hesaplanan tutarı SGK ya ödeyip hizmet sürenizi artıracaksınız ya da bu süreleri hiç borçlanmadan isteğe bağlı iştirakçilik sisteminden yararlanıp her ay SGK ya para ödeyip emeklilik hizmet sürenizi tamamlayacaksınız.

2- Ücretsiz izin borçlanma tutarını defaten ödemek durumundaysanız, bu süreyi de isteğe bağlı iştirakçilik süresine katılması halinde ise her aya düşen tutarı her ay ödemek durumunda olacak ve bizce daha avantajlı olacağını, yani toplam tutarı bir seferde ödemek yerine her ay ödemek suretiyle daha avantajlı bir durum ortaya çıkacağını değerlendirmekteyiz. Yani isteğe bağlı iştirakçilik sürenizi 3 yıl 6 ay değil de, borçlanmayı düşündüğünüz ancak borçlanma yapmaksızın ücretsiz izin sürenizle beraber 8 yıl sürdürmeniz bizce parasal olarak daha uygun olacaktır.

3- Ancak, bir daha de tavsiyemiz 10 hizmet yılından fazla memurluk hizmetiniz olduğunu belirttiğiniz tarihlerden anlaşıldığından doğum, yurtdışı niçiniyle kullandığınızı belirttiğiniz süreyi borçlanma yapmanız ile ortaya çıkacak tutar ile bu süreleri hiç borçlanmadan 4,5 yıllık süreyi de isteğe bağlı iştirakçi süresine dahil edildiğinde ortaya çıkacak tutarın SGK ya müracaat edip öğrenmenizde veya kendi hesabınızı yapmanızda fayda görmekteyiz.

4- Sonuç bağlamında, bu konudaki tasarruf tamamen size ait olmaktadır.

Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.