Ilay
Yeni Üye
[color=]Oldukça: Zarf mı, Pekiştirici mi, Yoksa Dildeki Belirsizlik mi?[/color]
Açık konuşayım, “oldukça” kelimesiyle ilişkim hep tuhaf olmuştur. Günlük hayatta duyduğumda çoğu zaman cümleye kattığı anlamı sorgularım. Bir arkadaşım “film oldukça güzeldi” dediğinde, ne kadar güzel olduğunu kestiremiyorum. “Oldukça” burada bir belirsizlik mi yaratıyor, yoksa vurguyu güçlendiren bir zarf mı? Bu kelimeyi konuşma dilinde sık sık kullanıyoruz, ama iş akademik tartışmalara gelince, dilbilgisel kategorisi üzerine görüş ayrılıkları doğuyor. Ben de bu yazıda tam olarak buna değinmek istiyorum: “oldukça” gerçekten bir miktar zarfı mı, yoksa anlamı bulanıklaştıran, kişisel üslubumuzu süsleyen bir ek unsur mu?
[color=]“Oldukça”nın Kullanımındaki Belirsizlik[/color]
Türk Dil Kurumu “oldukça”yı miktar zarfı olarak tanımlıyor. Yani bir sıfatı ya da zarfı derece bakımından niteliyor: “oldukça hızlı”, “oldukça zor”, “oldukça pahalı”. Ancak pratikte baktığımızda bu kelimenin işlevi çok daha karmaşık görünüyor. Çünkü “oldukça”nın derecelendirme kapasitesi kişiden kişiye değişiyor.
Bir erkek arkadaşım geçen gün şöyle dedi: “Bu araba oldukça ucuz.” Ama fiyatını duyduğumda bana hiç de ucuz gelmedi. Yani “oldukça” burada göreceli bir ölçü yaratıyor. İşte bu noktada sorun çıkıyor: Zarf dediğimiz şey ölçüyü belirginleştirmeli değil mi? Eğer kelimenin derecelendirme işlevi kişiden kişiye farklı anlaşılıyorsa, o zaman “oldukça” ne kadar işlevsel?
Siz ne düşünüyorsunuz, forumdaşlar? “Oldukça” gerçekten net bir anlam katıyor mu, yoksa sadece süslü bir belirsizlik mi yaratıyor?
[color=]Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: Keskinlik Arayışı[/color]
Genelde erkeklerin dile yaklaşımı daha stratejik ve çözüm odaklı oluyor. Onlar için bir kelimenin işlevi net olmalı: Zarfsa, kesin ölçü vermeli. Bu yüzden “oldukça”yı kullanmak erkek bakış açısından sorunlu görünebilir. Çünkü “oldukça iyi” ile “çok iyi” arasında sınır çizmek güç.
Düşünün, iş ortamında bir rapor yazıyorsunuz. “Sonuçlar oldukça olumlu” cümlesiyle yöneticinize ne demek istiyorsunuz? Erkekler bu durumda şöyle diyebilir: “Ya olumlu de ya da çok olumlu de; aradaki ‘oldukça’ lafı işimizi karıştırıyor.” Yani onların stratejik yaklaşımı, dilde de kesinlik talep ediyor.
Peki sizce haklılar mı? Stratejik bir dil kullanımında “oldukça” gibi belirsizlik taşıyan zarflar tamamen çıkarılmalı mı?
[color=]Kadınların Empatik Yaklaşımı: İlişkisel Bir Araç[/color]
Kadınların dil kullanımına baktığımızda ise daha empatik ve ilişkisel bir eğilim görüyoruz. Onlar için “oldukça” bazen bir yumuşatma, bazen de karşımızdakini kırmama aracıdır. Bir arkadaşına “Saçın oldukça güzel olmuş” dediğinde, bu ifade hem olumlu hem de ölçülü bir övgü içerir. Çok kesin ve sert değil, ilişkisel olarak daha dengeli.
Aynı şekilde, eleştiri yaparken de “oldukça” devreye giriyor: “Proje oldukça iyi ama üzerinde biraz çalışmak gerek.” Burada “oldukça” kelimesi cümlenin eleştirel tonunu törpülüyor, yani karşıdakiyle empati kurmaya yarıyor.
Bu durumda kadınların bakış açısı, “oldukça” kelimesini iletişimde bir köprü olarak görüyor. Belki de dildeki bu belirsizlik onların ilişkisel dünyasında işlevsel bir araç.
Forumda kadın üyelerimize sesleniyorum: Sizce “oldukça” gerçekten bir zarftan öte, empatik bir ifade biçimi mi? Günlük iletişimde bu kelimeyi tercih etmenizin sebebi karşı tarafı incitmemek olabilir mi?
[color=]Dilbilgisel mi, Kültürel mi?[/color]
Bir yandan “oldukça”nın zarf olduğu tartışmasını sürdürürken, öte yandan bu kelimenin kültürel bağlamını da gözden kaçırmamak gerek. Türkçe’de ölçülü, dolaylı, fazla kesinlikten kaçınan bir ifade tarzı yaygın. Belki de “oldukça” bu kültürel eğilimin dildeki tezahürü.
İngilizce’de “quite” veya “fairly” kelimeleri benzer işlev görüyor. Ama orada bile tartışmalar var: “quite good” İngiltere’de olumlu, Amerika’da ise ortalama bir şey ifade edebiliyor. Yani kültürle dilin anlam haritası iç içe geçmiş durumda. Türkçede de “oldukça” bu kaygan zemini temsil ediyor olabilir.
Sizce bu kelimenin işlevini sadece dilbilgisel çerçevede tartışmak yeterli mi, yoksa kültürel boyutu da dikkate almak gerekir mi?
[color=]Sonuç Yerine: Oldukça mı, Hiç mi?[/color]
“Oldukça” kelimesi belki bir miktar zarfı, belki bir belirsizlik aracı, belki de iletişimde empatiyi güçlendiren bir yumuşatıcı. Erkeklerin stratejik bakış açısı bu kelimeyi işlevsiz görürken, kadınların ilişkisel yaklaşımı için bu kelime vazgeçilmez olabilir.
Ama asıl mesele şu: Dilde netlik mi yoksa ilişkisel denge mi daha önemli? Eğer dil sadece bilgi aktarmak için varsa, “oldukça” gibi zarflar fazlalık olabilir. Ama dil aynı zamanda ilişkileri düzenleyen bir araçsa, o zaman bu kelimeye ihtiyaç duyduğumuz kesin.
Forumda tartışmayı canlı tutmak için birkaç soru bırakıyorum:
– Sizce “oldukça” bir miktar zarfı olarak mı tanımlanmalı, yoksa işlevi kültürel bağlamda mı incelenmeli?
– Günlük hayatta bu kelimeyi ne sıklıkla ve hangi amaçla kullanıyorsunuz?
– Erkeklerin netlik talebi mi yoksa kadınların empatik yaklaşımı mı daha işlevsel?
Şimdi top sizde, forumdaşlar. “Oldukça” konusunda sizlerin yorumlarıyla tartışma daha da zenginleşecek.
Açık konuşayım, “oldukça” kelimesiyle ilişkim hep tuhaf olmuştur. Günlük hayatta duyduğumda çoğu zaman cümleye kattığı anlamı sorgularım. Bir arkadaşım “film oldukça güzeldi” dediğinde, ne kadar güzel olduğunu kestiremiyorum. “Oldukça” burada bir belirsizlik mi yaratıyor, yoksa vurguyu güçlendiren bir zarf mı? Bu kelimeyi konuşma dilinde sık sık kullanıyoruz, ama iş akademik tartışmalara gelince, dilbilgisel kategorisi üzerine görüş ayrılıkları doğuyor. Ben de bu yazıda tam olarak buna değinmek istiyorum: “oldukça” gerçekten bir miktar zarfı mı, yoksa anlamı bulanıklaştıran, kişisel üslubumuzu süsleyen bir ek unsur mu?
[color=]“Oldukça”nın Kullanımındaki Belirsizlik[/color]
Türk Dil Kurumu “oldukça”yı miktar zarfı olarak tanımlıyor. Yani bir sıfatı ya da zarfı derece bakımından niteliyor: “oldukça hızlı”, “oldukça zor”, “oldukça pahalı”. Ancak pratikte baktığımızda bu kelimenin işlevi çok daha karmaşık görünüyor. Çünkü “oldukça”nın derecelendirme kapasitesi kişiden kişiye değişiyor.
Bir erkek arkadaşım geçen gün şöyle dedi: “Bu araba oldukça ucuz.” Ama fiyatını duyduğumda bana hiç de ucuz gelmedi. Yani “oldukça” burada göreceli bir ölçü yaratıyor. İşte bu noktada sorun çıkıyor: Zarf dediğimiz şey ölçüyü belirginleştirmeli değil mi? Eğer kelimenin derecelendirme işlevi kişiden kişiye farklı anlaşılıyorsa, o zaman “oldukça” ne kadar işlevsel?
Siz ne düşünüyorsunuz, forumdaşlar? “Oldukça” gerçekten net bir anlam katıyor mu, yoksa sadece süslü bir belirsizlik mi yaratıyor?
[color=]Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: Keskinlik Arayışı[/color]
Genelde erkeklerin dile yaklaşımı daha stratejik ve çözüm odaklı oluyor. Onlar için bir kelimenin işlevi net olmalı: Zarfsa, kesin ölçü vermeli. Bu yüzden “oldukça”yı kullanmak erkek bakış açısından sorunlu görünebilir. Çünkü “oldukça iyi” ile “çok iyi” arasında sınır çizmek güç.
Düşünün, iş ortamında bir rapor yazıyorsunuz. “Sonuçlar oldukça olumlu” cümlesiyle yöneticinize ne demek istiyorsunuz? Erkekler bu durumda şöyle diyebilir: “Ya olumlu de ya da çok olumlu de; aradaki ‘oldukça’ lafı işimizi karıştırıyor.” Yani onların stratejik yaklaşımı, dilde de kesinlik talep ediyor.
Peki sizce haklılar mı? Stratejik bir dil kullanımında “oldukça” gibi belirsizlik taşıyan zarflar tamamen çıkarılmalı mı?
[color=]Kadınların Empatik Yaklaşımı: İlişkisel Bir Araç[/color]
Kadınların dil kullanımına baktığımızda ise daha empatik ve ilişkisel bir eğilim görüyoruz. Onlar için “oldukça” bazen bir yumuşatma, bazen de karşımızdakini kırmama aracıdır. Bir arkadaşına “Saçın oldukça güzel olmuş” dediğinde, bu ifade hem olumlu hem de ölçülü bir övgü içerir. Çok kesin ve sert değil, ilişkisel olarak daha dengeli.
Aynı şekilde, eleştiri yaparken de “oldukça” devreye giriyor: “Proje oldukça iyi ama üzerinde biraz çalışmak gerek.” Burada “oldukça” kelimesi cümlenin eleştirel tonunu törpülüyor, yani karşıdakiyle empati kurmaya yarıyor.
Bu durumda kadınların bakış açısı, “oldukça” kelimesini iletişimde bir köprü olarak görüyor. Belki de dildeki bu belirsizlik onların ilişkisel dünyasında işlevsel bir araç.
Forumda kadın üyelerimize sesleniyorum: Sizce “oldukça” gerçekten bir zarftan öte, empatik bir ifade biçimi mi? Günlük iletişimde bu kelimeyi tercih etmenizin sebebi karşı tarafı incitmemek olabilir mi?
[color=]Dilbilgisel mi, Kültürel mi?[/color]
Bir yandan “oldukça”nın zarf olduğu tartışmasını sürdürürken, öte yandan bu kelimenin kültürel bağlamını da gözden kaçırmamak gerek. Türkçe’de ölçülü, dolaylı, fazla kesinlikten kaçınan bir ifade tarzı yaygın. Belki de “oldukça” bu kültürel eğilimin dildeki tezahürü.
İngilizce’de “quite” veya “fairly” kelimeleri benzer işlev görüyor. Ama orada bile tartışmalar var: “quite good” İngiltere’de olumlu, Amerika’da ise ortalama bir şey ifade edebiliyor. Yani kültürle dilin anlam haritası iç içe geçmiş durumda. Türkçede de “oldukça” bu kaygan zemini temsil ediyor olabilir.
Sizce bu kelimenin işlevini sadece dilbilgisel çerçevede tartışmak yeterli mi, yoksa kültürel boyutu da dikkate almak gerekir mi?
[color=]Sonuç Yerine: Oldukça mı, Hiç mi?[/color]
“Oldukça” kelimesi belki bir miktar zarfı, belki bir belirsizlik aracı, belki de iletişimde empatiyi güçlendiren bir yumuşatıcı. Erkeklerin stratejik bakış açısı bu kelimeyi işlevsiz görürken, kadınların ilişkisel yaklaşımı için bu kelime vazgeçilmez olabilir.
Ama asıl mesele şu: Dilde netlik mi yoksa ilişkisel denge mi daha önemli? Eğer dil sadece bilgi aktarmak için varsa, “oldukça” gibi zarflar fazlalık olabilir. Ama dil aynı zamanda ilişkileri düzenleyen bir araçsa, o zaman bu kelimeye ihtiyaç duyduğumuz kesin.
Forumda tartışmayı canlı tutmak için birkaç soru bırakıyorum:
– Sizce “oldukça” bir miktar zarfı olarak mı tanımlanmalı, yoksa işlevi kültürel bağlamda mı incelenmeli?
– Günlük hayatta bu kelimeyi ne sıklıkla ve hangi amaçla kullanıyorsunuz?
– Erkeklerin netlik talebi mi yoksa kadınların empatik yaklaşımı mı daha işlevsel?
Şimdi top sizde, forumdaşlar. “Oldukça” konusunda sizlerin yorumlarıyla tartışma daha da zenginleşecek.