dunyadan
Aktif Üye
‘Rumba dansı’ öğretirken hudutları aşan öğretmen ‘memuriyetten’ atıldı!
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2017/3763 E. , 2020/1476 K. sayılı sonucu ile ilginç bir karara imza attı.
Davanın özetinde neler yer alıyor?
İlk Derece Mahkemesi sonucunın özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı sonucu ile; … Lisesi öğrencilerine … Yöresi halk oyunlarını öğretmek üzere bakılırsavlendirilen davacının, öğrenci …’yle yalnız oldukları bir ortamda, ders konusunun dışına çıkarak rumba dansı figürlerini gösterdiği sırada öğrenciyi alnından öptüğününün, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı mahkumiyet sonucu ile sabit olduğu sebebi öne sürülerek davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi sonucunın özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi sonucunın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafınca ileri sürülen iddiaların söz konusu sonucun kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği nedeni öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Temyiz iddilarında neler yer alıyor?
Davacı tarafınca, dans figürlerini başarıyla gerçekleştirmesi niçiniyle tebrik etmek için öğrenciyi alnından öptüğü, üzerine atılı disiplin suçuna konu olayın öğrenci tarafınca yanlış anlaşıldığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafınca, öğrenci …’yle yalnız oldukları bir ortamda, ders konusunun dışına çıkarak rumba dansı figürlerini öğrenciye göstermeye başlayan davacının, bu sırada öğrenciyi alnından öptüğünün, öğrencinin kalçasını tuttuğunun ve öğrenciye arkasından sarılıp vücudunu birleştirerek boynundan öptüğünün, yapılan disiplin soruşturması ve çocuğun sıradan cinsel istismarı suçundan ötürü yargılandığı davada … Ağır Ceza Mahkemesi tarafınca verilen iki yıl altı aylık hapis cezasına ilişkin mahkumiyet sonucu ile sabit olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakiminin olay hakkındaki görüşü nedir?
Davacının almış olduğu uyarma cezasına karşı yaptığı itiraz üzerine, usule uygun bir soruşturma yapılması için itirazın kabulüne karar verilmesine engel bir durum bulunmamaktadır. Ancak davalı idarenin, 657 sayılı Kanun’un 135. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan, itiraz üzerine aleyhe düzeltme ya da aleyhe karar verme yasağı gereğince, yapılacak yeni soruşturma kararında davacı hakkında, önceki durumdan daha ağır bir hukuki durum yaratma yetkisi bulunmamaktadır. Aksi biçimde disiplin cezası alan kamu nazaranvlileri, daha ağır cezalara maruz kalma endişesi ile verilen cezalara itiraz etmekten çekinecek. bu durum ise hukuk devletinin önemli bir parçası olan, idari işlemlerin hukuka uygunluklarının, etkili yollardan denetlenebilmesini zorlaştıran bir unsur olarak karşımıza çıkacaktır. Zira davacı, almış olduğu ilk disiplin cezasına itiraz etmemiş olsa, bu ceza kesinleşeceğinden, aynı eylem niçiniyle yeni bir ceza verme imkanı da bulunmayan idarenin, davacının eyleminin karşılığı olan cezadan daha hafifçe bir ceza ile cezalandırıldığını ileri sürmesinin de hukuken kabul edilebilir bir iddia olduğundan bahsetmek mümkün görünmemektedir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı olduğu kararına varılan dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi sonucuna karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi sonucunın bu gerekçeyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay 12. Dairesinin sonucu ne yönde oldu?
Devlet Halk Dansları Topluluğu Müdürlüğünde usta öğretici olarak nazaranv yapan davacı, 16/12/2013 tarihindeki ve 6404 sayılı gorevlendirme onayı ile 18/12/2013 – 17/06/2014 tarihleri içinde … Lisesi öğrencilerine … Yöresi halk oyunlarını öğretmek üzere gorevlendirilmiştir.
22/01/2014 tarihli derse öğrencilerden yalnızca … katılmış, bu derste davacının, …’ye ders konusu haricinde bir dans olan rumbaya ait figürler gösterdiği sırada öğrenci öğretmen ilişkisi sınırları dışına çıkacak nitelikte davranışlarda bulunduğundan bahisle öğrenci velisi tarafınca yapılan şikayet üzerine davacının disiplin amiri tarafınca, savunması alınarak uyarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Davacının bu cezaya yapmış olduğu itirazı inceleyen disiplin kurulu, usule uygun bir disiplin soruşturması yapılmadığı ve davacının fiili ile verilen cezanın uyumlu olmadığı sebebi öne sürülerek dosyayı davalı idareye iade etmiş, bunun üzerine davacı hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır.
Yapılan disiplin soruşturması kararında davacının, öğrenci …’yle yalnız oldukları bir ortamda, ders konusunun dışına çıkarak rumba dansı figürleri gösterdiği sırada, öğrenciyi alnından öptüğü yönündeki disiplin suçu niçiniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-(g) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılması teklif edilmiştir.
Yapılan disiplin soruşturması ile, davacının öğrenci …’yi alnından öptüğünün; … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı mahkumiyet sonucunda açıklandıği üzere de, öğrencinin kalçasını tuttuğunun ve öğrenciye arkasından sarılıp vücudunu birleştirerek boynundan öptüğünün anlaşıldığını belirten Yüksek Disiplin Kurulu, soruşturma raporunda getirilen teklifi kabul ederek davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir. Bakılan dava, bu işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-(g) maddesinde, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller içinde sayılmış, 135. maddesinin birinci fıkrasında, “Disiplin amirleri tarafınca verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.” hükmüne, dördüncü fıkrasında ise, “İtirazın kabulü halinde, disiplin amirleri sonucu gözden geçirerek verilen cezayı hafifçeletebilir veya tamamen kaldırabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Kanun’un 135. maddesinin dördüncü fıkrasında her ne kadar itirazın kabulü halinde, disiplin amirlerinin sonucu gözden geçirerek verilen cezayı hafifçeletebileceği veya tamamen kaldırabileceği hükmüne yer verilmiş ise de usule uygun bir disiplin soruşturması yapılmadığı ve / veya verilen cezanın, işlenen fiil ile uyumsuz olduğu durumlarda itirazın kabulü halinde usule uygun olarak yapılacak disiplin soruşturması ile ilgili kamu nazaranvlisinin üzerine atılı fiilin açıkça ortaya konulması üzerine, ilgilinin eylemine uygun disiplin cezası ile cezalandırılması yoluna gidilmesine de hukuki bir engel bulunmamaktadır. Aksi durumun kabulü halinde ilgilinin, işlediği fiilin karşılığı olan cezadan daha hafifçe bir cezayla cezalandırılması gündeme gelir. bu biçimde bir durum ise amacı, bozulan kamu düzenini bir daha tesis etmek olan disiplin cezalarının, işlevini yerine getirememesini yani bozulan kamu düzeninin bir daha tesis edilememesi kararınu ortaya çıkarır.
Dava konusu vakada; öğrenci velisinin şikayet dilekçesi üzerine, disiplin amiri tarafınca, usule uygun bir disiplin soruşturması yapılıp davacının eylemi tespit edilmeden verilen uyarma cezasına karşı yapılan itirazın, davacının üzerine atılı eylemin daha ağır bir cezayı gerektirdiğinden bahisle değil, usule uygun bir disiplin soruşturması yapılmamış olması niçiniyle davacının eyleminin şüpheye yer bırakmayacak biçimde tespit edilmesi ve buna gore ceza teklif edilmesi gerektiğinden bahisle kabul edildiği, nitekim yapılacak soruşturma kararında davacının üzerine atılı suçu işlemediğinin anlaşılması halinde disiplin cezası teklif edilmemesi durumunun da söz konusu olabileceği gözönüne alındığında itirazı inceleyen disiplin kurulunun anılan sonucunın, aleyhe düzeltme ya da aleyhe karar verme yasağı kapsamında değerlendirilebilmesine imkan bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Disiplin kurulunun, usule uygun bir disiplin soruşturması yapılması için dosyayı davalı idareye iade etmesi üzerine yapılan soruşturma kararında tanık ifadelerine başvurulmuş ve davacının, öğrenci …’yle yalnız oldukları bir ortamda, ders konusunun dışına çıkarak rumba dansı figürleri gösterdiği sırada, öğrenciyi alnından öptüğü yönündeki disiplin suçu niçiniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-(g) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılması teklif edilmiştir.
Yüksek Disiplin Kurulu ise sonucunı verirken, yalnızca disiplin soruşturmasına dayanmamış; yapılan disiplin soruşturması ile, davacının öğrenci …’yi alnından öptüğünün; … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı mahkumiyet sonucunda açıklandıği üzere de, öğrencinin kalçasını tuttuğunun ve öğrenciye arkasından sarılıp vücudunu birleştirerek boynundan öptüğünün anlaşıldığını belirterek davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.
Bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı inceleyen İdare Mahkemesi, davacının üzerine atılı disiplin suçunun sübut bulup bulmadığı hususunu, yapılan disiplin soruşturmasında elde edilen deliller çerçevesinde kendisi değerlendirmek yerine, yalnızca, davacının üzerine atılı eylemin, çocuğun sıradan cinsel istismarı suçundan ötürü yargılandığı davada … Ağır Ceza Mahkemesi tarafınca verilen iki yıl altı aylık hapis cezasına ilişkin mahkumiyet sonucu ile sabit olduğu öne sürülen sebebine yer vermek suretiyle davanın reddine karar vermiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu da Bölge İdare Mahkemesince reddedilmiştir.
Disiplin cezalarının iptali istemiyle açılan davaları inceleyen idare mahkemeleri kararlarında, tek gerekçe olarak kesinleşmemiş bir ceza mahkemesi sonucuna yer vermemelidirler. Aksi biçimde, dayanak yapılan ceza mahkemesi sonucunın istinaf kanun yolu aşamasında kaldırılması ya da temyiz kanun yolu aşamasında bozulması halinde idare mahkemesinin sonucu da dayanaksız kalabilir. Bakılan davada, İdare Mahkemesinin sonucuna dayanak yaptığı, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı sonucu ile ilgili olarak UYAP kayıtları üzerinde yapılan araştırma kararında dosyanın halen temyiz incelemesi için Yargıtayda olduğu, ötürüsıyla mahkumiyet sonucunın kesinleşmediği görülmüştür.
Bu durumda, soruşturma raporunda yer alan tespitlerin dışına çıkılmak suretiyle kesinleşmemiş bir ceza mahkemesi sonucunda yer alan eylemlerin, davacı tarafınca gerçekleştirildiğini kabul eden Yüksek Disiplin Kurulu sonucunda hukuka uygunluk, bu ceza mahkemesinin kesinleşmemiş sonucunı, vermiş olduğu karara tek başına dayanak yapan İdare Mahkemesi sonucuna karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi sonucunda ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR kararı:
Açıklanan niçinlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi sonucuna karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı sonucunın BOZULMASINA,
3. bir daha bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 20/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2017/3763 E. , 2020/1476 K. sayılı sonucu ile ilginç bir karara imza attı.
Davanın özetinde neler yer alıyor?
İlk Derece Mahkemesi sonucunın özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı sonucu ile; … Lisesi öğrencilerine … Yöresi halk oyunlarını öğretmek üzere bakılırsavlendirilen davacının, öğrenci …’yle yalnız oldukları bir ortamda, ders konusunun dışına çıkarak rumba dansı figürlerini gösterdiği sırada öğrenciyi alnından öptüğününün, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı mahkumiyet sonucu ile sabit olduğu sebebi öne sürülerek davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi sonucunın özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi sonucunın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafınca ileri sürülen iddiaların söz konusu sonucun kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği nedeni öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Temyiz iddilarında neler yer alıyor?
Davacı tarafınca, dans figürlerini başarıyla gerçekleştirmesi niçiniyle tebrik etmek için öğrenciyi alnından öptüğü, üzerine atılı disiplin suçuna konu olayın öğrenci tarafınca yanlış anlaşıldığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafınca, öğrenci …’yle yalnız oldukları bir ortamda, ders konusunun dışına çıkarak rumba dansı figürlerini öğrenciye göstermeye başlayan davacının, bu sırada öğrenciyi alnından öptüğünün, öğrencinin kalçasını tuttuğunun ve öğrenciye arkasından sarılıp vücudunu birleştirerek boynundan öptüğünün, yapılan disiplin soruşturması ve çocuğun sıradan cinsel istismarı suçundan ötürü yargılandığı davada … Ağır Ceza Mahkemesi tarafınca verilen iki yıl altı aylık hapis cezasına ilişkin mahkumiyet sonucu ile sabit olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakiminin olay hakkındaki görüşü nedir?
Davacının almış olduğu uyarma cezasına karşı yaptığı itiraz üzerine, usule uygun bir soruşturma yapılması için itirazın kabulüne karar verilmesine engel bir durum bulunmamaktadır. Ancak davalı idarenin, 657 sayılı Kanun’un 135. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan, itiraz üzerine aleyhe düzeltme ya da aleyhe karar verme yasağı gereğince, yapılacak yeni soruşturma kararında davacı hakkında, önceki durumdan daha ağır bir hukuki durum yaratma yetkisi bulunmamaktadır. Aksi biçimde disiplin cezası alan kamu nazaranvlileri, daha ağır cezalara maruz kalma endişesi ile verilen cezalara itiraz etmekten çekinecek. bu durum ise hukuk devletinin önemli bir parçası olan, idari işlemlerin hukuka uygunluklarının, etkili yollardan denetlenebilmesini zorlaştıran bir unsur olarak karşımıza çıkacaktır. Zira davacı, almış olduğu ilk disiplin cezasına itiraz etmemiş olsa, bu ceza kesinleşeceğinden, aynı eylem niçiniyle yeni bir ceza verme imkanı da bulunmayan idarenin, davacının eyleminin karşılığı olan cezadan daha hafifçe bir ceza ile cezalandırıldığını ileri sürmesinin de hukuken kabul edilebilir bir iddia olduğundan bahsetmek mümkün görünmemektedir.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı olduğu kararına varılan dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi sonucuna karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi sonucunın bu gerekçeyle bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay 12. Dairesinin sonucu ne yönde oldu?
Devlet Halk Dansları Topluluğu Müdürlüğünde usta öğretici olarak nazaranv yapan davacı, 16/12/2013 tarihindeki ve 6404 sayılı gorevlendirme onayı ile 18/12/2013 – 17/06/2014 tarihleri içinde … Lisesi öğrencilerine … Yöresi halk oyunlarını öğretmek üzere gorevlendirilmiştir.
22/01/2014 tarihli derse öğrencilerden yalnızca … katılmış, bu derste davacının, …’ye ders konusu haricinde bir dans olan rumbaya ait figürler gösterdiği sırada öğrenci öğretmen ilişkisi sınırları dışına çıkacak nitelikte davranışlarda bulunduğundan bahisle öğrenci velisi tarafınca yapılan şikayet üzerine davacının disiplin amiri tarafınca, savunması alınarak uyarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Davacının bu cezaya yapmış olduğu itirazı inceleyen disiplin kurulu, usule uygun bir disiplin soruşturması yapılmadığı ve davacının fiili ile verilen cezanın uyumlu olmadığı sebebi öne sürülerek dosyayı davalı idareye iade etmiş, bunun üzerine davacı hakkında disiplin soruşturması başlatılmıştır.
Yapılan disiplin soruşturması kararında davacının, öğrenci …’yle yalnız oldukları bir ortamda, ders konusunun dışına çıkarak rumba dansı figürleri gösterdiği sırada, öğrenciyi alnından öptüğü yönündeki disiplin suçu niçiniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-(g) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılması teklif edilmiştir.
Yapılan disiplin soruşturması ile, davacının öğrenci …’yi alnından öptüğünün; … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı mahkumiyet sonucunda açıklandıği üzere de, öğrencinin kalçasını tuttuğunun ve öğrenciye arkasından sarılıp vücudunu birleştirerek boynundan öptüğünün anlaşıldığını belirten Yüksek Disiplin Kurulu, soruşturma raporunda getirilen teklifi kabul ederek davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir. Bakılan dava, bu işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-(g) maddesinde, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller içinde sayılmış, 135. maddesinin birinci fıkrasında, “Disiplin amirleri tarafınca verilen uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebilir.” hükmüne, dördüncü fıkrasında ise, “İtirazın kabulü halinde, disiplin amirleri sonucu gözden geçirerek verilen cezayı hafifçeletebilir veya tamamen kaldırabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Kanun’un 135. maddesinin dördüncü fıkrasında her ne kadar itirazın kabulü halinde, disiplin amirlerinin sonucu gözden geçirerek verilen cezayı hafifçeletebileceği veya tamamen kaldırabileceği hükmüne yer verilmiş ise de usule uygun bir disiplin soruşturması yapılmadığı ve / veya verilen cezanın, işlenen fiil ile uyumsuz olduğu durumlarda itirazın kabulü halinde usule uygun olarak yapılacak disiplin soruşturması ile ilgili kamu nazaranvlisinin üzerine atılı fiilin açıkça ortaya konulması üzerine, ilgilinin eylemine uygun disiplin cezası ile cezalandırılması yoluna gidilmesine de hukuki bir engel bulunmamaktadır. Aksi durumun kabulü halinde ilgilinin, işlediği fiilin karşılığı olan cezadan daha hafifçe bir cezayla cezalandırılması gündeme gelir. bu biçimde bir durum ise amacı, bozulan kamu düzenini bir daha tesis etmek olan disiplin cezalarının, işlevini yerine getirememesini yani bozulan kamu düzeninin bir daha tesis edilememesi kararınu ortaya çıkarır.
Dava konusu vakada; öğrenci velisinin şikayet dilekçesi üzerine, disiplin amiri tarafınca, usule uygun bir disiplin soruşturması yapılıp davacının eylemi tespit edilmeden verilen uyarma cezasına karşı yapılan itirazın, davacının üzerine atılı eylemin daha ağır bir cezayı gerektirdiğinden bahisle değil, usule uygun bir disiplin soruşturması yapılmamış olması niçiniyle davacının eyleminin şüpheye yer bırakmayacak biçimde tespit edilmesi ve buna gore ceza teklif edilmesi gerektiğinden bahisle kabul edildiği, nitekim yapılacak soruşturma kararında davacının üzerine atılı suçu işlemediğinin anlaşılması halinde disiplin cezası teklif edilmemesi durumunun da söz konusu olabileceği gözönüne alındığında itirazı inceleyen disiplin kurulunun anılan sonucunın, aleyhe düzeltme ya da aleyhe karar verme yasağı kapsamında değerlendirilebilmesine imkan bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Disiplin kurulunun, usule uygun bir disiplin soruşturması yapılması için dosyayı davalı idareye iade etmesi üzerine yapılan soruşturma kararında tanık ifadelerine başvurulmuş ve davacının, öğrenci …’yle yalnız oldukları bir ortamda, ders konusunun dışına çıkarak rumba dansı figürleri gösterdiği sırada, öğrenciyi alnından öptüğü yönündeki disiplin suçu niçiniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/E-(g) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılması teklif edilmiştir.
Yüksek Disiplin Kurulu ise sonucunı verirken, yalnızca disiplin soruşturmasına dayanmamış; yapılan disiplin soruşturması ile, davacının öğrenci …’yi alnından öptüğünün; … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı mahkumiyet sonucunda açıklandıği üzere de, öğrencinin kalçasını tuttuğunun ve öğrenciye arkasından sarılıp vücudunu birleştirerek boynundan öptüğünün anlaşıldığını belirterek davacının Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir.
Bu işlemin iptali istemiyle açılan davayı inceleyen İdare Mahkemesi, davacının üzerine atılı disiplin suçunun sübut bulup bulmadığı hususunu, yapılan disiplin soruşturmasında elde edilen deliller çerçevesinde kendisi değerlendirmek yerine, yalnızca, davacının üzerine atılı eylemin, çocuğun sıradan cinsel istismarı suçundan ötürü yargılandığı davada … Ağır Ceza Mahkemesi tarafınca verilen iki yıl altı aylık hapis cezasına ilişkin mahkumiyet sonucu ile sabit olduğu öne sürülen sebebine yer vermek suretiyle davanın reddine karar vermiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusu da Bölge İdare Mahkemesince reddedilmiştir.
Disiplin cezalarının iptali istemiyle açılan davaları inceleyen idare mahkemeleri kararlarında, tek gerekçe olarak kesinleşmemiş bir ceza mahkemesi sonucuna yer vermemelidirler. Aksi biçimde, dayanak yapılan ceza mahkemesi sonucunın istinaf kanun yolu aşamasında kaldırılması ya da temyiz kanun yolu aşamasında bozulması halinde idare mahkemesinin sonucu da dayanaksız kalabilir. Bakılan davada, İdare Mahkemesinin sonucuna dayanak yaptığı, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı sonucu ile ilgili olarak UYAP kayıtları üzerinde yapılan araştırma kararında dosyanın halen temyiz incelemesi için Yargıtayda olduğu, ötürüsıyla mahkumiyet sonucunın kesinleşmediği görülmüştür.
Bu durumda, soruşturma raporunda yer alan tespitlerin dışına çıkılmak suretiyle kesinleşmemiş bir ceza mahkemesi sonucunda yer alan eylemlerin, davacı tarafınca gerçekleştirildiğini kabul eden Yüksek Disiplin Kurulu sonucunda hukuka uygunluk, bu ceza mahkemesinin kesinleşmemiş sonucunı, vermiş olduğu karara tek başına dayanak yapan İdare Mahkemesi sonucuna karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi sonucunda ise hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR kararı:
Açıklanan niçinlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi sonucuna karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı sonucunın BOZULMASINA,
3. bir daha bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere) 20/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Haber Sitelerinden Alıntı Yapılmıştır.