BOTR
Aktif Üye
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafınca Türkiye’de genelinde başlatılan ‘Yüzme Bilmeyen Kalmasın’ projesi, Burdur Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğü tarafınca Burdur’da da uygulanmaya başlanmıştı. Burdur Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğü kapalı yüzme havuzunda gerçekleştirilen projeye vatandaşlar büyük ilgi göstermişti.
Yavuz Aktaş da bu projeye katılarak bedensel mahzurun spor yapmaya mahzur olmadığını Konya’da düzenlenen Paralimpik Ulusal Ekip seçmelerinde 9-11 yaş kategorisinde Türkiye 1.’si olarak herkese kanıtladı.
Doğuştan sol eli olmayan sağ elini de tam olarak kullanamayan yüzde 65 engelli Yavuz, küçüklüğünden bu yana hiperaktif ve toplumsal bir çocuk olarak büyüdü. Bedensel pürüzü onu hiç yıldırmadı ve hayatını olağan beşerler üzere sürdürdü. İkiz kardeşi ile bir arada yüzme öğrenmeye başlayan Yavuz, kardeşine nazaran yüzmeyi tutku haline getirerek kendine büyük amaçlar belirliyor. 5. sınıfa giden Yavuz, okul bitiminden daha sonra haftada 5 gün yüzme havuzunda idman yapıyor, gayeleri doğrultusunda kendini geliştirmeye devam ediyor.
Yavuz Aktaş: “Ay-yıldızlı bayrağı temsil etmek istiyorum”
Yavuz Aktaş, annesi Emine Hilal Aktaş’ın teşviki ile yüzmeye başladığını, hocalarının, onun azmini fark etmesi üzerine müsabakalara katıldığını, sık sık idman yaparak da bu başarıyı elde ettiğini belirtti. Hocaları ile bir arada 3 ve 5 yıllık planlar yapan Yavuz, “3 yıllık yaptığımız planlarımızda A ve B barajlarını aşıp ulusal ekibe katılmak, 5 yıllık planımız ise ulusal kadro sportmeni olarak Avrupa’ya gidip ay-yıldızlı bayrağımızı temsil etmek” açıklamasında bulundu.
Ahmet Tunca Evcil: “Yavuz’u Yüzme Bilmeyen Kalmasın projesinden keşfettik”
Yüzme antrenörü Ahmet Tunca Evcil, Yavuz’u proje çerçevesinde keşfettiklerini anlatarak, “Yavuz Aktaş’ı, ‘Yüzme Bilmeyen Kalmasın’ projesinden keşfettik. Şu an çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yavuz ile projeden daha sonra 6 aylık bir çalışmamız oldu. sonrasındasında amaçlar koyduk. Birinci maksadımıza ulaştık. Yavuz kendi yaş kümesinde ve S8 düzeyinde 50 metre özgür tarzda Türkiye 1.’si oldu. 100 metre sırt üstü tarzda de Türkiye 2.’si oldu. Artık ise Yavuz ve ailesi ile bir arada gayemiz evvel barajları aşıp ulusal ekibe katılmak, ondan sonrasında ise Avrupa’da, Yavuz’un ay-yıldızlı bayrağı temsil etmesi. Biz antrenör arkadaşlarımızla ve Gençlik ve Spor Vilayet Müdürümüz Orhan Kemerkaya ile bir arada mahzurların spor ile aşıldığına inanıyoruz ve tüm engelli vatandaşlarımızı havuza bekliyoruz” dedi.
Evcil, proje ile ilgili konuşmasını şu biçimde sürdürdü: “Bu projede Burdur’da 10 bin 200 vatandaşımıza hizmet verdik. Burdur’da şu an 80 tane lisanslı atletimiz var. Fakat şu an down sendromlu ve Yavuz üzere bedensel engelli atletlerimiz da keşfetmeye başladık. Natürel bunun öncüsü Yavuz oldu. esasen buradaki en büyük amacımız farkındalık oluşturup, onları meskenden çıkarıp havuzlara spor tesislerine katmak, onları da ortamıza almak. Bunu da Yavuz ile birlikte başarmış olduk. Spor pürüz tanımaz herkesi bekliyoruz.”
Emine Hilal Aktaş: “Tüm manileri spor ile aşabiliriz”
Yavuz Aktaş’ın annesi Emine Hilal Aktaş ve babası Mustafa Aktaş da, “Yavuz’u ikiz kardeşi ile buraya kayıt ettirdik. çabucak sonrasında hocalarımız Yavuz’un azmini, kendine olan özgüvenini fark etmişler. Yavuz’un hiperaktif oluşu ve yüzmeyi epeyce sevmesinden dolayı bu başarıyı elde ettiğine inanıyoruz. Konutta hocalarımızın verdiği bilgiler ve idman programı çerçevesinde çalışmalar yapıyoruz. Biz tüm engelli çocuklarımızı spora yönelmeleri konusunda teşvik ediyoruz” cümlelerine yer verdiler.
“Yavuz, ikiz kardeşine nazaran daha hareketli”
Anne Emine Hilal Aktaş, Yavuz’un fazlaca hareketli pek epeyce olduğunu da belirterek, “Yavuz mahzuru bulunmasına karşın ikizinden daha hareketli ve toplumsal. İkiz kardeşinin bir manisi yok lakin o biraz daha sessiz ve bilgisayar başında vakit geçirmeyi daha fazlaca seviyor. Yavuz ise arkadaşlarıyla vakit geçirip spor yapmayı seviyor” diye konuştu. (İHA)
Okumaya devam et...
Yavuz Aktaş da bu projeye katılarak bedensel mahzurun spor yapmaya mahzur olmadığını Konya’da düzenlenen Paralimpik Ulusal Ekip seçmelerinde 9-11 yaş kategorisinde Türkiye 1.’si olarak herkese kanıtladı.
Doğuştan sol eli olmayan sağ elini de tam olarak kullanamayan yüzde 65 engelli Yavuz, küçüklüğünden bu yana hiperaktif ve toplumsal bir çocuk olarak büyüdü. Bedensel pürüzü onu hiç yıldırmadı ve hayatını olağan beşerler üzere sürdürdü. İkiz kardeşi ile bir arada yüzme öğrenmeye başlayan Yavuz, kardeşine nazaran yüzmeyi tutku haline getirerek kendine büyük amaçlar belirliyor. 5. sınıfa giden Yavuz, okul bitiminden daha sonra haftada 5 gün yüzme havuzunda idman yapıyor, gayeleri doğrultusunda kendini geliştirmeye devam ediyor.
Yavuz Aktaş: “Ay-yıldızlı bayrağı temsil etmek istiyorum”
Yavuz Aktaş, annesi Emine Hilal Aktaş’ın teşviki ile yüzmeye başladığını, hocalarının, onun azmini fark etmesi üzerine müsabakalara katıldığını, sık sık idman yaparak da bu başarıyı elde ettiğini belirtti. Hocaları ile bir arada 3 ve 5 yıllık planlar yapan Yavuz, “3 yıllık yaptığımız planlarımızda A ve B barajlarını aşıp ulusal ekibe katılmak, 5 yıllık planımız ise ulusal kadro sportmeni olarak Avrupa’ya gidip ay-yıldızlı bayrağımızı temsil etmek” açıklamasında bulundu.
Ahmet Tunca Evcil: “Yavuz’u Yüzme Bilmeyen Kalmasın projesinden keşfettik”
Yüzme antrenörü Ahmet Tunca Evcil, Yavuz’u proje çerçevesinde keşfettiklerini anlatarak, “Yavuz Aktaş’ı, ‘Yüzme Bilmeyen Kalmasın’ projesinden keşfettik. Şu an çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yavuz ile projeden daha sonra 6 aylık bir çalışmamız oldu. sonrasındasında amaçlar koyduk. Birinci maksadımıza ulaştık. Yavuz kendi yaş kümesinde ve S8 düzeyinde 50 metre özgür tarzda Türkiye 1.’si oldu. 100 metre sırt üstü tarzda de Türkiye 2.’si oldu. Artık ise Yavuz ve ailesi ile bir arada gayemiz evvel barajları aşıp ulusal ekibe katılmak, ondan sonrasında ise Avrupa’da, Yavuz’un ay-yıldızlı bayrağı temsil etmesi. Biz antrenör arkadaşlarımızla ve Gençlik ve Spor Vilayet Müdürümüz Orhan Kemerkaya ile bir arada mahzurların spor ile aşıldığına inanıyoruz ve tüm engelli vatandaşlarımızı havuza bekliyoruz” dedi.
Evcil, proje ile ilgili konuşmasını şu biçimde sürdürdü: “Bu projede Burdur’da 10 bin 200 vatandaşımıza hizmet verdik. Burdur’da şu an 80 tane lisanslı atletimiz var. Fakat şu an down sendromlu ve Yavuz üzere bedensel engelli atletlerimiz da keşfetmeye başladık. Natürel bunun öncüsü Yavuz oldu. esasen buradaki en büyük amacımız farkındalık oluşturup, onları meskenden çıkarıp havuzlara spor tesislerine katmak, onları da ortamıza almak. Bunu da Yavuz ile birlikte başarmış olduk. Spor pürüz tanımaz herkesi bekliyoruz.”
Emine Hilal Aktaş: “Tüm manileri spor ile aşabiliriz”
Yavuz Aktaş’ın annesi Emine Hilal Aktaş ve babası Mustafa Aktaş da, “Yavuz’u ikiz kardeşi ile buraya kayıt ettirdik. çabucak sonrasında hocalarımız Yavuz’un azmini, kendine olan özgüvenini fark etmişler. Yavuz’un hiperaktif oluşu ve yüzmeyi epeyce sevmesinden dolayı bu başarıyı elde ettiğine inanıyoruz. Konutta hocalarımızın verdiği bilgiler ve idman programı çerçevesinde çalışmalar yapıyoruz. Biz tüm engelli çocuklarımızı spora yönelmeleri konusunda teşvik ediyoruz” cümlelerine yer verdiler.
“Yavuz, ikiz kardeşine nazaran daha hareketli”
Anne Emine Hilal Aktaş, Yavuz’un fazlaca hareketli pek epeyce olduğunu da belirterek, “Yavuz mahzuru bulunmasına karşın ikizinden daha hareketli ve toplumsal. İkiz kardeşinin bir manisi yok lakin o biraz daha sessiz ve bilgisayar başında vakit geçirmeyi daha fazlaca seviyor. Yavuz ise arkadaşlarıyla vakit geçirip spor yapmayı seviyor” diye konuştu. (İHA)
Okumaya devam et...