Kitap Eleştirisi: Susanna Hoffs’tan “O Kuş Uçtu”

Bu kuş uçtu kaydeden Susanna Hofs


This Bird Has Flyn’in inceleme kopyası kapımıza geldiğinde çıldıran kocamdı. Susan umut? İle ilgili bilezikler? kayıtlı Kitap?”

Gözleri rüya gibi bir ifadeye büründü. Dikkatlice Google’da aratıldı.

Ailem, Seattle banliyölerindeki geleneksel çocukluğumu Verdi, Wagner ve biraz da Puccini ile eğlenmek için müziğe ayarlamıştı, bu yüzden popüler müzik söz konusu olduğunda tam bir cahil olmasam da – 80’lerin gençliği ne yaptı? Radyoda “Mısırlı Gibi Yürü” varken mutfağın etrafında mı dolaşıyordu? – Benim oyum, “Bu Kuş Uçtu”nun tam bir nakavt olduğundan emin olmak için bulabileceğiniz kadar objektif.


Tahmin edebileceğiniz gibi, müzik dünyasındayız. Eskiden ünlü olan Jane Start, bir bekarlığa veda partisi, pembe bir peruk ve yalnız hitinin karaoke versiyonunu içeren bir Vegas konseriyle dibe vurur. Jane’in uzun süredir acı çeken menajeri Pippa tarafından ayarlanan Londra’ya uçuş. Jane’in koltuk ortağı rastgele – başka ne var? – kedileri ve eksantrik komşuları çeken o tuhaf, çarpık İngiliz evlerinden birinde Jane’i müzikal büyüsünü yeniden keşfetmeye davet eden, Tom Hardy adında ölü gibi muhteşem bir Oxford edebiyat profesörü. Jane ve Tom sinsi eski sevgililer, gösterişli arkadaşlar, erkek müzik grubu kalpleri ve münzevi pop yıldızlarından oluşan tatmin edici bir kadroyla birlikte gerçek aşkın ve kariyer canlanmasının karanlık yolunda ilerlerken sevişme (bir sürü sikişme!) var.


Şimdiye kadar Notting Hill. Ancak Hoffs, romantik komedinin tanıdık vuruşlarını o kadar gösterişli ve coşkulu bir şekilde vuruyor ki, her nota taze hissettiriyor. Doğurgan, hararetli merakı ve ateşli taşkınlığı onu sorgulanabilirden felakete kadar değişen kararlara iten Jane’in fevri ellerinde absürt olay örgüsü bir esinti. Oxford fakülte partisinde tuvalette yaramaz bir soğutucu mu? Efsanevi! Royal Albert Hall sahnesini -provasız- tuhaf megastar Jonesy ile paylaşma daveti mi? Günü yakala! Jane küfürler ederken, içki içerken, mastürbasyon yaparken ve yukarıda sözü edilen boybander ile ağır bir sevişme gecesinde kendini şımartırken incilerinizi sıkın, ama sadece kalbinin büyüklüğünü sıradan bir cetvelle ölçmeyi deneyin.

Aynen yazı. Bulunacak boş, çıplak bir cümle yok. Bunun yerine, sayfalar nüktedan, sinsi imalar ve bir o kadar akılda kalıcı diyaloglarla, özü anlamış olmama rağmen kafamın üzerinden rahatça süzülme eğiliminde olan şarkı referanslarıyla dolu – “Bana Grateful Dead’den duyduğum ‘Ripple’ı çalmamı söyledi. , üç kez, stat.” Müzik, Hoff’un argotudur, kısaltmasıdır. Sizi ses deneyimine zahmetsizce yönlendirir. “Bir trampetin yumuşak tıslamasını ve çıtırtısını”, “bir gitarın tanıdık kadifemsi hırıltısını” duyarsınız. Jane, “boğazımda titreşen notaların okşamasını, onları serbest bırakmanın, havaya uçmalarına izin vermenin verdiği coşkuyu” anlatıyor.

İlk başta bir iki edebi tuhaflığım vardı, ama mutlu sona giden yolda savaşmaya başladığımda -hikaye anlatmanın gücüyle Jane’in dünyasına çekildiğimde, çağdaş İngiliz deyimlerinin kesinlikle mükemmel yorumlanmasından bahsetmiyorum bile- Ne olduklarını unutmuşum. Buradaki tuhaf klişe, orada alakasız bir zarf. Bu kadar eğlenirken kimin umurunda? Bu Bird Has Flyn, ihtiyacın olduğunu bilmediğin akıllı, vahşi, rock-civciv kefaret romantizmidir. Kocam şimdi onu yiyor.


Beatriz Williams’ın yeni romanı The Beach at Summerly Haziran’da çıkıyor.


Bu kuş uçtu | Susanna Hoffs tarafından | 368 sayfa | Küçük Kahverengi | 29 dolar