Kitap İncelemesi: Büyük Islah, Rachel Heng

Heng gür ve kendinden emin bir düzyazıyla “Yine de onu seviyordu,” diye yazıyor. “Onun değiştiğini hissettiği anda bile, onun badem gibi pürüzsüz ve kahverengi olan küçük elini tutmayı, gözlerinin önündeki ağır saçları taramayı ve soğuk yanağını onun sıcak yanağına bastırmayı özledi. … Yine de birbirleri için ne olduklarının biçimleri yıllar önce çoktan sertleşmeye başlamıştı ve ne kadar uzun süre beklerse, parçalanmaları o kadar zorlaşıyordu.

Kendini çaresiz hisseden Ah Boon, etki kazanmış “gah adamlar” için çalışmaya başlar – “Çinli avukatlar ve Malay gazeteciler, Hintli sendika liderleri ve Avrasyalı katipler, Cava editörleri ve Peranakan iktisatçılar… .”

Yerel toplum merkezinde çalışan Çinli genç bir kadın olan Natalie ile tanışır. Gah Adamları, çevredeki köylerin yok edilmesini gerektirecek bir girişim olan Merdeka’ya doğru ilerliyor. Yeni, şık dairelere yer açmak için dünyayı alt üst ediyorlar. Araziyi manuel olarak inşa etmek için kıyı şeritlerini değiştirirsiniz.

Amca gibi değişimden korkan karakterler için Gah Adamları kötüdür ve kardeşini öldüren Japon işgalcilerden hiçbir farkı yoktur. Hayatta her zaman anlam arayan Ah Boon için Gah Men’e katılmak iyi ve dürüst bir iştir. Bu karar, kendisi ve Siok Mei arasında başka bir sürtüşme yaratır ve onu Natalie’ye yaklaştırır: “Emirde bu kadar yanlış olan ne vardı?” diye düşünür. “Bütün gün ideolojileri tartışabilirlerdi, ama kendine karşı dürüst olursa, basit bir hoşlanma duygusuna indirgenirdi.”

Ya da daha sonra Amca’ya söylediği gibi: “Sonsuza kadar balık tutamayız. … işler değişir.”

Modernizasyon geliyor, yeni daireler, klima, temiz su. Ama ne pahasına ve kimin pahasına? Adalar her yerde ortaya çıkıyor, Ah Boon’a tüm bu gelişimin maliyeti hakkında sürekli bir hatırlatma (ve nihai yanıt). Roman, çılgın, yürek burkan ama gerekli sonucuna doğru koşarken ve Ah Boon’dan Amca’ya ve Siok Mei’ye kadar sevdiğimiz karakterlerimizin hayatlarını değişimin ellerine bırakırken, yapabileceğimiz tek şey tanık olmak ve umut etmektir.