Mert
Yeni Üye
Nöbetçi Öğretmen Öğle Arası Okulda Kalmak Zorunda Mı? Bir Öğretmenin Günlüğünden...
Sevgili forumdaşlar,
Bugün, her öğretmenin gönlünde “Yine öğle arası okulda kalmak zorunda mıyım?” diye sızlanan soruyu biraz daha mizahi bir açıdan ele alalım. Ah, o meşhur nöbetçi öğretmenlik görevi… Öğretmenler, sabahın erken saatlerinde okula gelerek, gün boyu öğrencilerle birlikte koştururken, öğle arası okulda kalma durumu biraz daha farklı bir boyut alıyor. Her öğretmen bu soruyla karşı karşıya kalır; kalmalı mı, yoksa okulun kapısının önünde son hızla ilerleyen öğle yemeği planı mı daha cazip?
Beni tanıyanlar bilir, okulun koridorlarında sürekli koşuşturmak, müdür odasında kaybolan evrakları aramak ya da öğrencilere “Lütfen sessiz olun!” demek, işimizin rutin kısmıdır. Ancak iş öğle arası nöbetçi öğretmenlik olunca, işler biraz daha eğlenceli bir hal alır. Gelin, nöbetçi öğretmenin öğle arası okulda kalıp kalmaması meselesine mizahi bir bakış açısıyla yaklaşalım. Hazır olun, çünkü bu yazı sadece öğretmenlere değil, öğretmen adaylarına ve okula ayak basmış herkesin gülümsemesine sebep olacak!
Nöbetçi Öğretmen: Öğle Arası Gerçekten Zorunlu Mu?
Nöbetçi öğretmenlik… Öğretmenlik mesleğinin "gizli görevlerinden" biri. Öğle arası, yemek saati, öğrencilerin sosyal bir nevi "kaos zamanı" yaşadığı o büyülü anlarda, bir öğretmenin görevi, okulun doğru işlediğinden emin olmak. Öğrencilerin dışarı çıkıp, gürültü yapıp, kaybolmamalarını sağlamak! Peki, bir öğretmen bu görevi yapmak zorunda mı? Gerçekten öğle arasını okulda geçirmek zorunda mıyız, yoksa bu, bir öğretmenin "kaderi mi"?
Tabii, eğer bir öğretmen olarak bu görev size verilmişse, “Zorunlu değilim, ama ben bir öğretmenim, kuralların dışına çıkamam!” diyerek işin içine empati katmak gerekir. Çünkü öğrencilerimiz için her an “Beni yalnız bırakma” diyen, “Şu dağınıklığı biraz düzelt” diyen sesleri duyuyoruz. Bir yanda sınıf, bir yanda okul bahçesi… Hangi tarafın daha güzel olduğunu seçmek gerçekten zor.
Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı: Nöbetçi Öğretmenlikten Kurtulmak İçin Stratejiler
Şimdi erkek öğretmenlerin stratejik bakış açısına göz atalım. Öğle arası okulda kalmak zorunda mıyız? Kesinlikle hayır! Erkek öğretmenler genellikle olaylara çözüm odaklı yaklaşır. O öğle yemeğini kaçırmamak için her türlü stratejiye başvurabilirler.
Örneğin, erkek öğretmenlerin “nöbeti devretme” taktiği çok meşhurdur. “Beyler, öğle arasında bir türlü sakinleşmeyen sınıf 3-B’yi sen yönetemez misin?” diyen bir erkek öğretmen, hem çözüm odaklıdır hem de son derece pragmatik! Strateji basittir: Eğer öğle arası okulda kalıyorsak, neden olmasın? Sonrasında tatlı bir "rüşvetle" – yani, “Dersin sonunda öğrencilere tatlı sözler vermek” gibi bir yaklaşım sergileyerek – nöbetçi öğretmenliği devralan diğer meslektaşa minnettarlık sunmak! Çünkü erkek öğretmenler, her durumda çözüm ve sonuç odaklı olmayı başaran profesyonellerdir!
Kadınların Empatik Yaklaşımı: Öğle Arasında Bir İlişki Kurmak mı, Tatlı Bir Kaçış mı?
Kadın öğretmenlerin nöbetçi öğretmenlik konusundaki yaklaşımı ise biraz daha ilişki odaklı ve empatik olur. Yani, “Beni yalnız bırakma” modunda olan öğrencilerin gözlerinin içine bakarak, onlara "bireysel" destek olma dürtüsü kadın öğretmenlerinde bir çeşit “gizli görev” gibidir. Öğrencilerle bağ kurmak, onlara değerli olduklarını hissettirmek kadın öğretmenlerinin en güçlü yönlerinden biridir. O yüzden öğle arası nöbetçi öğretmenlik, bazen “Birlikte vakit geçirelim” ve “Çocuklarımı dinleyeyim, onlarla güzel bir bağ kurayım” diyerek farklı bir deneyime dönüşebilir.
Kadın öğretmenlerin bu süreçte, “Bunu birlikte aşalım” yaklaşımı sayesinde, öğle arasındaki tüm gürültüyü, koşturmacayı ve karmaşayı bir tür sosyal deneyime dönüştürmek mümkündür. “Gel bakalım, 5 dakika seninle konuşalım. Hadi birlikte oyun oynayalım!” demek, aslında işin eğlenceli ve empatik kısmıdır. Nöbetçi öğretmenlik, yalnızca disiplin değil, çocukların içinde büyüttüğü duygusal bağları, empatiyi de pekiştirme fırsatıdır.
Nöbetçi Öğretmenin Günlük Hayatından Komik Anılar: Öğle Arası Zorlukları
Şimdi gelelim öğretmenlerin nöbetçi olduğu o muazzam öğle arasındaki komik durumlara! Ne zaman nöbetçi olsanız, öğrencilerin o olağanüstü koşuşturmalarına katılmak zorunda kalırsınız. Bir taraftan öğrencileri izlerken, diğer taraftan “Sadece 30 dakika… Gerçekten sadece 30 dakika!” diye saymaya başlarsınız.
Bir arkadaşım, öğle arası nöbetçi olduğunda, öğrencilerinin okul bahçesinde top oynarken topun uçup kendisine doğru gelmesi üzerine, bu durumu “Evet, tam da planladığım gibi” şeklinde gülerek anlatıyor. Tabii, sonuçta o topun okul binasına çarpma riskinden de hiç bahsetmeye gerek yok, değil mi?
Ve tabii, o bitmek bilmeyen sorular: “Öğle arasında okulda kalacak mıyız, öğretmenim?” Gerçekten de bazen bu “kaçış” istemek, insanın sinirlerini bozabilir. Ama sonra dönüp bakınca, aslında öğretmenin bir "nöbetçi kahraman" olduğunu fark edersiniz!
Forumda Bize Katılın: Öğle Arası Sizin İçin Nedir?
Sevgili forumdaşlar, şimdi sıra sizde! Nöbetçi öğretmen olarak öğle arası okulda kalmak zorunda mısınız? Yoksa bu konuda daha yaratıcı stratejiler geliştirmeyi mi tercih ediyorsunuz? Hepimiz bu öğretmenlik mesleğinin gülümseten yanlarını biliyoruz. Peki ya siz? Öğle arası nöbetçi öğretmenlik sizde hangi komik anılara yol açtı? Öğrencilerinizle bu süreçte kurduğunuz eğlenceli bağları bizimle paylaşır mısınız?
Sevgili forumdaşlar,
Bugün, her öğretmenin gönlünde “Yine öğle arası okulda kalmak zorunda mıyım?” diye sızlanan soruyu biraz daha mizahi bir açıdan ele alalım. Ah, o meşhur nöbetçi öğretmenlik görevi… Öğretmenler, sabahın erken saatlerinde okula gelerek, gün boyu öğrencilerle birlikte koştururken, öğle arası okulda kalma durumu biraz daha farklı bir boyut alıyor. Her öğretmen bu soruyla karşı karşıya kalır; kalmalı mı, yoksa okulun kapısının önünde son hızla ilerleyen öğle yemeği planı mı daha cazip?
Beni tanıyanlar bilir, okulun koridorlarında sürekli koşuşturmak, müdür odasında kaybolan evrakları aramak ya da öğrencilere “Lütfen sessiz olun!” demek, işimizin rutin kısmıdır. Ancak iş öğle arası nöbetçi öğretmenlik olunca, işler biraz daha eğlenceli bir hal alır. Gelin, nöbetçi öğretmenin öğle arası okulda kalıp kalmaması meselesine mizahi bir bakış açısıyla yaklaşalım. Hazır olun, çünkü bu yazı sadece öğretmenlere değil, öğretmen adaylarına ve okula ayak basmış herkesin gülümsemesine sebep olacak!
Nöbetçi Öğretmen: Öğle Arası Gerçekten Zorunlu Mu?
Nöbetçi öğretmenlik… Öğretmenlik mesleğinin "gizli görevlerinden" biri. Öğle arası, yemek saati, öğrencilerin sosyal bir nevi "kaos zamanı" yaşadığı o büyülü anlarda, bir öğretmenin görevi, okulun doğru işlediğinden emin olmak. Öğrencilerin dışarı çıkıp, gürültü yapıp, kaybolmamalarını sağlamak! Peki, bir öğretmen bu görevi yapmak zorunda mı? Gerçekten öğle arasını okulda geçirmek zorunda mıyız, yoksa bu, bir öğretmenin "kaderi mi"?
Tabii, eğer bir öğretmen olarak bu görev size verilmişse, “Zorunlu değilim, ama ben bir öğretmenim, kuralların dışına çıkamam!” diyerek işin içine empati katmak gerekir. Çünkü öğrencilerimiz için her an “Beni yalnız bırakma” diyen, “Şu dağınıklığı biraz düzelt” diyen sesleri duyuyoruz. Bir yanda sınıf, bir yanda okul bahçesi… Hangi tarafın daha güzel olduğunu seçmek gerçekten zor.
Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı: Nöbetçi Öğretmenlikten Kurtulmak İçin Stratejiler
Şimdi erkek öğretmenlerin stratejik bakış açısına göz atalım. Öğle arası okulda kalmak zorunda mıyız? Kesinlikle hayır! Erkek öğretmenler genellikle olaylara çözüm odaklı yaklaşır. O öğle yemeğini kaçırmamak için her türlü stratejiye başvurabilirler.
Örneğin, erkek öğretmenlerin “nöbeti devretme” taktiği çok meşhurdur. “Beyler, öğle arasında bir türlü sakinleşmeyen sınıf 3-B’yi sen yönetemez misin?” diyen bir erkek öğretmen, hem çözüm odaklıdır hem de son derece pragmatik! Strateji basittir: Eğer öğle arası okulda kalıyorsak, neden olmasın? Sonrasında tatlı bir "rüşvetle" – yani, “Dersin sonunda öğrencilere tatlı sözler vermek” gibi bir yaklaşım sergileyerek – nöbetçi öğretmenliği devralan diğer meslektaşa minnettarlık sunmak! Çünkü erkek öğretmenler, her durumda çözüm ve sonuç odaklı olmayı başaran profesyonellerdir!
Kadınların Empatik Yaklaşımı: Öğle Arasında Bir İlişki Kurmak mı, Tatlı Bir Kaçış mı?
Kadın öğretmenlerin nöbetçi öğretmenlik konusundaki yaklaşımı ise biraz daha ilişki odaklı ve empatik olur. Yani, “Beni yalnız bırakma” modunda olan öğrencilerin gözlerinin içine bakarak, onlara "bireysel" destek olma dürtüsü kadın öğretmenlerinde bir çeşit “gizli görev” gibidir. Öğrencilerle bağ kurmak, onlara değerli olduklarını hissettirmek kadın öğretmenlerinin en güçlü yönlerinden biridir. O yüzden öğle arası nöbetçi öğretmenlik, bazen “Birlikte vakit geçirelim” ve “Çocuklarımı dinleyeyim, onlarla güzel bir bağ kurayım” diyerek farklı bir deneyime dönüşebilir.
Kadın öğretmenlerin bu süreçte, “Bunu birlikte aşalım” yaklaşımı sayesinde, öğle arasındaki tüm gürültüyü, koşturmacayı ve karmaşayı bir tür sosyal deneyime dönüştürmek mümkündür. “Gel bakalım, 5 dakika seninle konuşalım. Hadi birlikte oyun oynayalım!” demek, aslında işin eğlenceli ve empatik kısmıdır. Nöbetçi öğretmenlik, yalnızca disiplin değil, çocukların içinde büyüttüğü duygusal bağları, empatiyi de pekiştirme fırsatıdır.
Nöbetçi Öğretmenin Günlük Hayatından Komik Anılar: Öğle Arası Zorlukları
Şimdi gelelim öğretmenlerin nöbetçi olduğu o muazzam öğle arasındaki komik durumlara! Ne zaman nöbetçi olsanız, öğrencilerin o olağanüstü koşuşturmalarına katılmak zorunda kalırsınız. Bir taraftan öğrencileri izlerken, diğer taraftan “Sadece 30 dakika… Gerçekten sadece 30 dakika!” diye saymaya başlarsınız.
Bir arkadaşım, öğle arası nöbetçi olduğunda, öğrencilerinin okul bahçesinde top oynarken topun uçup kendisine doğru gelmesi üzerine, bu durumu “Evet, tam da planladığım gibi” şeklinde gülerek anlatıyor. Tabii, sonuçta o topun okul binasına çarpma riskinden de hiç bahsetmeye gerek yok, değil mi?
Ve tabii, o bitmek bilmeyen sorular: “Öğle arasında okulda kalacak mıyız, öğretmenim?” Gerçekten de bazen bu “kaçış” istemek, insanın sinirlerini bozabilir. Ama sonra dönüp bakınca, aslında öğretmenin bir "nöbetçi kahraman" olduğunu fark edersiniz!
Forumda Bize Katılın: Öğle Arası Sizin İçin Nedir?
Sevgili forumdaşlar, şimdi sıra sizde! Nöbetçi öğretmen olarak öğle arası okulda kalmak zorunda mısınız? Yoksa bu konuda daha yaratıcı stratejiler geliştirmeyi mi tercih ediyorsunuz? Hepimiz bu öğretmenlik mesleğinin gülümseten yanlarını biliyoruz. Peki ya siz? Öğle arası nöbetçi öğretmenlik sizde hangi komik anılara yol açtı? Öğrencilerinizle bu süreçte kurduğunuz eğlenceli bağları bizimle paylaşır mısınız?